Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilköy’deki Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi Açılış Töreni’nde konuşuyor.
“Afganistan’daki depremde vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyor, yaralılara acil şifalar diliyorum.
İlk günden itibaren bizzat takip ettiğimiz karşılaşılan sıkıntıların giderilmesi konusunda güçlü irade gösterdiğimiz kilisenin, bugün açılışının yapılmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Kilisenin Süryani vatandaşlarımıza ve şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Cumhuriyet tarihinde inşa edilen ilk kilise olan Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi, 2002’den beri din ve özgürlük alanında reform niteliğindeki pek çok çalışmadan sadece bir tanesidir.
Mardin’de ibadethane vasıflı 55 taşınmazın mülkiyeti Süryani vakıflarına devredildi. Ayrıca bugün burada dini azınlıklara ait ibadetlerin restorasyonu ve inşasını da ihmal etmiyoruz. Önceki yıllarda Balat’taki Demir Kilise’nin açılışına bizzat katıldık. Diyarbakır’da Surp Dragos Kilisesi gibi toplam 20 ibadethane restore edilerek hizmete açıldı. Bu yıl Van Akdamar Kilisesi’nde 11. ayin, Sümela Manastırı’nda 10. ayin gerçekleştirildi.
Balkanlar ve Batı Trakya’daki kardeşlerimize yönelik ayrımcılık artarak devam etse de biz farklı inanç gruplarına karşı asla böyle bir yola tevessül etmedik, edilmesine de izin vermedik. Hiçbir şekilde bazı ülkelerle ikili ilişkilerimizde zaman zaman yaşanan anlaşmazlıkların vatandaşlarımıza etkilemesine müsaade etmiyoruz. Sultan Fatih’in bize mirası olan bu kucaklayıcı tavrını eğitim başta olmak üzere her alanda muhafaza ediyoruz.
Bu bölgede talep edilen bir okul konusunu da, yaklaşık 2 dönüme yakın bir arazinin tahsisiyle o adımı da atmış olacağız. Bu okulları, devletimizin resmi okullarından ayrı tutmuyoruz. Her türlü desteği kendilerine sunuyoruz.
Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, bundan sonra da her türlü ihtiyacınızda sizlerin yanında olmayı sürdüreceğim. Ortak devletimiz ve vatanımız olan Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlenmesi için sizlerin de gereken desteği vereceğine inanıyorum.
Dünyanın pek çok yerinde acılar, zulümler, çatışmalar yaşanırken burada sergilediğimiz şu hoşgörü tablosunu çok anlamlı ve değerli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Türkiye, farklı kültürleri ve inanç mensuplarını asırlar boyunca barış içinde yaşatmış örnek bir birikime sahiptir. Zalimin karşısında, mazlumun yanında durmak bizim görevimizdir.
Son dönemde İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı başta olmak üzere doğrudan insana yönelik nefret suçlarının arttığını görüyoruz. Nefret suçlarına göz yumanlar, farklı kültürlerin bir arada barış içinde yaşama iradesini de dinamitlemektedir.“